bugün

entry'ler (307)

uludağ sözlük artık bitmiştir

bir sözlük için çok keskin bir yargı. ama doğru. yeni olan bir şey değil. ama ben açıkça bu kadar saçmalayabileceğini asla düşünmezdim. yaklaşık 1-2 senedir sadece en beğenilenleri okumak için giriyorum uludağa. çoğunluklada yazar hesabımı açmıyorum bile. bu başlığı görmesem bugün de açmazdım.

"en"leri haftanın her pazartesi günü tüm sözlüklerde okurum, yıllardır böyle. artık rutine bağladı benim için. ve tahmin edin okumaya hangi sözlükten başlıyorum? bildiniz buradan. ha bunun özelliği nedir dersen; hani çocukken sevdiğin yemekleri sona bırakırsında sevmediklerini önden yersin ya, aynı hesap. saçma bir huy. ama konu o değil.

uludağ sözlük hiç bir zaman şahane bir yer olmadı. ama bu kadarda kötüye gittiğini hatırlamıyorum. bir sözlüğü tabiki sadece en beğenilenler listesine bakarak yargılayamam ama yazar profili hakkında bir fikir yürütebilirim. liste tamamen saçma şeylerle dolu. ya yok diyorum bu kadar da olmaz. ama oluyor. 40 entrynin 40ıda boş oluyor bazen. hepsini neden okuyorum? çünkü bazen gerçekten okunmaya değer bir şeylere raslıyorum ama üst sıralarda değil. üst sıralar 15 yaş mantığında popülist entrylerle dolu oluyor genelde. bu da, burada yazan adamların genelinin bu mantığa sahip olduğunu gösterir. bunun için çok uzağa değil sol frameye bakmakta yeterli gerçi.

yani diyeceğim odur ki; yazar alımı şimdi kapatılsa anca bir 5 sene sonra okunabilir bir yere dönüşecektir uludağ. ayrıca biliyorum hepiniz öyle değilsiniz.

bebeği düşürülen eylemciye fatmagül diyen zihniyet

"hamile kadın olayın bilincinde olmalıdır" tarzı saçma sapan argümanlarla haklı çıkarılaz.

savaşa değil, eyleme gidiyorlar arkadaşım. gerçi senin eylemden anladığın taşlı sopalı meydan muharebesi tabi. sende haklısın yıllarca öyle gördün televizyonlarda, yandaş medyandan. ama bu onların yasal hakkı. ha izinsiz mi, o zaman tedbirini alırsın yolu kapatırsın, çembere alırısın ne bileyim. adamlar oraya ananı sikmek için toplanmamış ki, söyliyecekleri var, söyleyip gidecekler. düşman ordusu gibi gaz bombası atıp coplarla dalmak nedir? ne düşündüğümü bağıra bağıra söylemedikten, bana göre haksız bir durumu protesto etmedikten sonra sikmişim yaşamayı. gider otlarım.

kadın kaç aylık hamile hiç bir bilgim yok fakat karnı burnunda gitmediğine eminim. zaten öyle olsa sevgi pıtırcığı polislerimiz onu kayırırlardı. burda asıl olay şiddeti. devlet şiddeti. burda olay bir kadını karnında ki bebeği düşene kadar hırpalamaları. bunu yaparkende sözde kamu güvenliği için oluşturulmuş bir birimi kullanmaları. tabi burda suçu komple devlete atmakta büyük andavallık olur. polisi bu kadar cesaretlendiren biziz.

hani bi ülke var. "bir gece ansızın 82 atina" diye hakkında güzelim ülkücü forumlarında geyikler dönüyor. hatırlarsın, bir genci polis vurmuştuda olaylar nerdeyse iç savaşa gidiyordu. "amına koyim o da haketmiştir ya" diyecek kadar kafaları çalışmıyor mu bu elemanların? günümüz türk toplumunda ki bilinç, yunan toplumunda ki bilincle boy ölçüşemez. bilinçten kasıt "devlete hareket çekmek" olarak algılanmasın. gerektiğinde tepkisini koyan topluma ben bilinçli derim. yunanistanı karıştırıp laf kalabalığı yapmak istemezdim ama zamanında savaş meydanında yendiğimiz için hep onlardan üstün görürüz kendimizi. ama objektif bakarsanız göreceğiniz koca bi "nah" olacaktır.

polis korkusuda bonus. kıyıda köşede adam tartaklayan polise tepkini koyacaksın kardeşim. öyle "dur ben karışmıyım" yada "haklılardır" diye düşünmeyeceksin. zira bugün ona yarın sana. bu ülkede ekip otosuna "yavaş" dediği için öldürülen adamlar var. yarın seni kimliğin yok diye hastanelik etmeyeceklerinin garantisini kim verebilir?

hala gelmiş yok "hamile kızın orda neyşi var yaee" diyosun.

edit: yazar silmiş, selam ederim kendisine. aylardan sonra bana yazı yazdırdın.

whizkid

(bkz: v the visitors)

sigara kahve bilgisayar üçlüsü

insana acayip bi hava verir. yada sen öyle düşünürsün. ne bileyim, ben kahvem ve sigaramla bilgisayar başına geçince kendimi bill gates gibi hissediyorum lan.

erkeklerin aldatma nedenleri

-daha iyisi her zaman vardır.

oray eğin

bende disko kralını izledim ve oray'a laflar hazırladım.

öncelikle muhafazakarlık karşıtı cümleler kurdu malum klip sonrası. her neyse..
benim burda ilgilendiğim nokta şu; "insan neden muhafazakarlık karşıtı olur?" ya da "muhafazakarlık karşıtı biri nasıl olmalıdır?" diye sorayım. daha mantıklı olur.
çok derine girmeden; önyargılı olmaması lazım gelir. sonra tabularından arınmış olmalı ve her türlü görüşe açık olmalıdır dimi? sen "hayır" diyebilirsin ama benim kafamdaki "muhafazakarlık karşıtı insan modeli"* bu yönde. gerisini sen tahmin edersin.

bu klip mevzusundan biraz önce, malum okan burcues'e giydirirken kendisi "lütfen okeean, arkeaadaşıma laf ettirmeeamm" benzeri bi cümle kurdu.

oray'ım, oral'ım, canım, bitanem... işte bu muhafazakarlığın ta kendisi.

edit: medya kralıymış lan. alışkanlık.

signs

bir de filmin atmosferi çok güzeldi. yada ben çabuk girmiştim bilemiyorum. ama baya gerildiğimi hatırlıyorum. o doğum günü sahnesinde tırstığım kadar hiç tırsmamıştım. ya hani filmler vardır, korku filmleri.. o bunu keser şu bunu biçer filan, korku filmi olduğu iddaa edilen iğrenç filmlerdir aslında onlar. hah! işte bu onlardan değil. 28 weeks later da onlardan değildi mesela. öyle yani. anlatabildiysem ne mutlu bana.

unutulmayacak film sahneleri

kabadayı dedinde aklıma geldi baboli.

şener şen'in mekana girip tespihini masaya atarak "hepiniz bi sürmeli etmezsiniz" repliğide buna örnek olarak verilebilir.

münevver karabulut

-insanları- iç çamaşırı değil, bulunamamış yada bulunmak istenmeyen katili ilgilendirmelidir.

biz size aşık olduk

hatırladığım kadarıyla hoş bir jeneriği vardı.

yıllar geçse de unutulmayacak diziler

birde aile bağları vardı.

melek baykal filan...

binbir gece

bittiğini entrylerden öğrendim. ara sıra kanal taraması yaparken denk geliyordum. annem izliyor diye bende mecbur izliyordum.

benimde dizi hakında merak ettiğim tek şey var. lan sen izlemiyordun, ben izlemiyordum kim izliyordu bu diziyi ki 3 sene sürdü?

ilkogretim okullarindaki resmi toren anlamsizligi

atatürk'ün çocukları sevdiğini hepimiz biliyoruz. (bkz: 23 nisan)

hadi batı kesimleri geçtimde, 10 kasımda bir erzurumda bir karsda çocuklara sıfırın altında sıcaklık değerlerinde ne diye eziyet edilir? dayanağı nedir?

cagkan culha

şimdilerde adanalı'nın çakma memolisi.

kopekler sadiktir

bu yüzden köpek gibi sevgili ister bazen insanlar.

hem sadıktır, hem yalamasını bilir.*

hem kaderi belirleyip hem cehennemde yakmak

yapma canım, yapma arkadaşım..

tamam pek inançlı biri sayılmam ama en azından gidipte wikipedia ya denen olguya "kader" yazacak kadar sivri zekayım çok şükür, dinimiz, amin.
(lime wire e yazmayın "kader cute girl has" diye başlayan şey çıkar çarpılırsınız)

wikipedia hazretleri diyor ki;

islam dininde kader, ezelden ebede kadar hayır ve şer (iyi ve kötü) meydana gelecek bütün hadiselerin (olaylar)Allah katında bilinmesi ve yaradılmasıdır.

kitaplardada şöyle geçer;

Kader, Yüce Allah'ın, ezelden ebede kadar olacak bütün şeylerin zaman ve yerini, özellik ve niteliklerini, ezeli ilmiyle bilip sınırlaması ve takdir etmesi, demektir.

demek ki neymiş? senin yapacağın şeyler bir yerde yazmıyormuş. ulan zaten koskoca evreni allahın yarattığına inanıyorsun birde tutup ilkokul çocukları gibi defter kitap tuttuğunu söylüyorsun. ne diye bir yerde yazsın ki? çok mu gerekli? allahın ilminin ezeli olduğunu söylemiyor muyuz?

kader, yapacağınız şeyleri allahın zaten biliyor olmasıdır. allahta zaman kavramı yoktur. şöyle anlatayım. ölüm gününüzü allah biliyor zaten dimi. "sadaka ömrü uzatır" böylede bir hadis var.. sadaka verip vermeyeceğinide biliyor. bu evrerne özgü zaman kavramını kafamızdan silemedikçe anlayamayız bunu. anlamadığımız içinde "allah kaldıramayacağı bir taş yaratabilir mi" gibisinden zekice sorular sorarız. kaldırmak eylemi allahın yarattığı sadece bu dünyada bir fizik kuralıdır. gerçekte kaldırmak diye bir eylem var mıdır acaba? bu konulara girip kafanızı karıştırmak istemediğimden burda bırakıyorum.

"madem kısaltıcaktın ne diye bu kadar yazıyı bize okuttun ibne" demeyeceğinizi temenni ederek kısaca kader;

senin iradenle isteyerek yaptığın şeyleri allahın zaten önceden biliyor olması olayıdır.

son olarak yeni minare yapıyoruz, çıkışta yardımlarınızı esirgemeyin.
ne verirsen elinle, o gelir seninle.

fethullah gulen in dustayken soyledigi sarkilar

(bkz: bir gece ansızın gelebilirim)

cehenneme gitme sebepleri

her yer ateş. böyle cıvıl cıvıl.

yemeklerin soğuması gibi bi durum söz konusu değil ve tabiki sigara yakmak için birinden ateş istemeyede gerek yok..

yarıştan sonra elvan a saçma sorular soran spiker

birinci olsaydı bu sefer;

"birinci oldunuz fakat rekor kıramadınız neden?"

diye soru soracaktı muhtemelen.

merve yi tavla

<küçük uuser> merhaba
<Merve> yeter lan yeter! yine mi siz amına koyim. hayır beyinsiz bir robota laf sokup orgazm mı oluyorsunuz? ne lan bu!
<küçük uuser> noluyo lan! sen kimsin
<merve> delirttiniz lan beni! siktirin gidin lan!